Pek çok kez 5 dakikalara ertelenen alarmlar ile kalkma bilinci arasına sıkışmış rüyaların aslında en verimli hayal dönemi olduğunu düşünmüşümdür.
Garip şekilde o rüyalarda daha bir cüretkar davranarak beynin duygusal / mantık kıvrımlarının tozlu halılarının altına süpürdüğü ne varsa ortaya çıkararak insanın bir şaşkınlığa uyanmasına sebep olur. Aslında sabah kahvesi, “ayılamadım” durumu tamamıyla o rüya halinden henüz gerçek dünyaya, kısacası son rüyanın gerçek olmadığı düzleme geçememişlikten ortaya çıkar.
Bir kahve ise bu noktada kokusu ile bulutların arasından sizi çekip alarak Outlook mesajlarının size bir şey anlatmaya çalıştığı masanıza uyanmanızı sağlar.